BÖLÜM 1

1. Şimdi ele alacağım konu oldukça felsefidir. İnanca bağlı aklın duy­gulara egemen olup olmamasını içe­rir. Bu nedenle felsefeye çok özen gös­termenizi önermem yerinde olur.
2. Çün­kü bilgi arayışında olanlar için bu ko­nu yaşamsal bir önem taşımaktadır. Ayrıca en yüce erdeme övgüyü içerir. Tabii ki burada akılcı düşünmekten söz ediyorum.
3-4. Eğer aklın, özdene­timi engelleyen şehvet ve oburluk gi­bi duyguları denetim altında tuttuğu açıksa, aklın adaleti saptıran kötü ni­yet gibi ve cesaretin yolunda birer en­gel olarak duran öfke, korku ve acı gibi duygulara egemen olduğu da açık­tır.
5. Belki bazıları, "Akıl duyguları de­netim altında tutuyorsa neden unut­kanlık ve bilgisizlik üzerinde etkin ol­muyor" diye sorabilirler. Mantık yü­rütme çabaları gülünçtür.
6. Çünkü akıl kendi duygularına değil, özdenetim, adalet ve cesarete karşı olan duygula­ra egemendir. Burada amaç onları yok etmek değil, kendimizi onlara kap­tırmamaktır.
7. Çok sayıda çeşitli örneklerle ak­lın duygulardan üstün olduğunu size kanıtlayabilirim.
8. Fakat bunu en iyi bi­çimde, erdem uğruna ölen Elazar, ye­di kardeş ve annelerinin asil cesaret­lerini örnek vererek gösterebilirim.
9. Bunların hepsi, ölüme yol açan acı­ları hor görerek aklın duygulara ege­men olduğunu gösterdiler.
10. Bu yıldönümünde erdemleri için anneleriyle birlikte iyilik ve soyluluk uğruna ölenleri övmem yerindedir, ama aynı zamanda taşıdıkları onurdan do­layı onları kutsanmış diye çağırıyo­rum.
11. Herkes, onlara işkence edenler bile cesaretleri ve dayanıklılıkları kar­şısında hayran kaldılar. Ulusları üze­rinde kurulan zorba hükümetin düş­mesine de neden oldular. Dayanma güçleriyle zalim hükümdarı yendiler ve böylece onlar aracılığıyla kendi top­rakları paklandı.
12. Birazdan bunları anlatma olanağını bulacağım, ama alış­kanlığım olduğu üzere temel ilkelerimle başlayacak, tüm bilgeliğe sahip olan Tanrı'yı yüceltecek ve sonra onların öyküsüne döneceğim.
13. Bu nedenle araştırma konumuz aklın duygulara egemen olup olmadı­ğıdır.
14. Biz aklın ve duygunun tam ne olduğuna, duygunun kaç tür olduğuna ve aklın bunların üzerinde egemen olup olmadığına karar vereceğiz.
15. Akıl yürütme, sağlam bir mantıkla bilgece yaşamı seçen zihindir.
16. Bilgelik ise, insani ve ilahi konuların ve bunların nedenlerinin bilgisidir.
17. Bu da işimi­ze yarayacak insansal sorunlar ve ila­hi konuları saygıyla öğrenmemizi sağ­layan yasa üzerindeki eğitimdir.
18. Bil­geliğin türleri şunlardır: Mantıklı dü­şünme, adalet, cesaret ve özdenetim.
19. Mantıklı düşünme bunların tümün­den üstündür, çünkü bunun aracılığıy­la akıl duygulara egemen olur.
20. En kapsamlı iki duygu türü zevk ve acı­dır. Doğal olarak her ikisi de beden ve ruhla ilgilidir.
21. Hem zevk hem de acı duygularının birçok sonucu vardır.
22. Bu nedenle arzu zevkin önünden gi­der, haz da ardından gelir.
23. Korku acı­nın önünden gider, üzüntü ardından gelir.
24. İnsan bu deneyimin üzerinde düşündüğünde anlayacağı gibi öfke, zevk ve acıyı içeren bir duygudur.
25. Zevkin kendisinde kötülüğe eğilim vardır. Bu, tüm duyguların en karışı­ğıdır.
26-27. Ruhta bu kendini beğen­mişlik, açgözlülük, şöhrete susamışlık, rekabet ve kötü niyet olarak görü­nür; bedende de oburluk, gelişigüzel yemek yeme ve kendi kendine ziyafet çekmedir.
28-29. Zevk ile acı beden ve ruhta ge­lişen iki bitki olduğu gibi bu bitkilerin de birçok sürgünü vardır. Usta budayıcı olan akıl bu sürgünleri birer birer keser, bağlar, yabani otlardan ayıklar, iyice sular ve böylece alışkanlık ve duygulardan oluşan ormanı evcilleştirir.
30. Dolayısıyla akıl duyguların ege­meni, ama erdemlerin kılavuzudur.
Şimdi ilk olarak akılcı düşünme­nin, özdenetimin dizginleyici gücü ara­cılığıyla duygulara egemen olduğunu gözlemleyin.
31. demek ki özdenetim arzulara egemendir.
32. Arzuların bazı­ları zihinsel, bazıları fizikseldir ve ak­lın her ikisini de yönettiği açıktır.
33. Yoksa canımız yasak yiyecekleri çek­tiğinde kendimizi onlardan alacağı­mız zevklerden yoksun kılmamız baş­ka nasıl açıklanabilir? Bu aklın istek­ten daha üstün olmasından dolayı de­ğil mi? Ben öyle düşünüyorum.
34. Ca­nımız yasanın bize yasakladığı deniz ürünlerini, kuşları, hayvanları ve di­ğer yemekleri çektiği zaman kendimi­zi tutmamızın nedeni, aklın üstünlü­ğüdür.
35. Çünkü duyguların iştahları ölçülü akıl tarafından engellenip kon­trol edilir. Bedenin tüm güdüleri akıl tarafından dizginlenir.