2. Çünkü zalim hükümdar yaşlı adamın yasaca kirli yiyeceği yemesini
sağlamakta başarısız olup açıkça yenilgiye uğradıktan sonra, büyük bir
öfkeyle diğer İbrani esirlerin getirilmesini, kirli yiyeceği yiyenlerin
serbest bırakılmalarını, reddedenlere de daha acımasız bir biçimde işkence
edilmesini buyurdu.
3. Zalim hükümdar bu buyrukları verdikten sonra yakışıklı,
alçakgönüllü, soylu ve her işte yetenekli yedi kardeş, yaşlı anneleri ile
birlikte önüne getirildi.
4. Zalim hükümdar onların annelerinin çevresinde bir koro gibi
toplandığını görünce, onlardan memnun kaldı. Onların görünümü ve soyluluğundan
etkilenerek onlara gülümseyip yaklaşmalarını istedi ve şöyle dedi:
5. "Gençler, olumlu duygularla her birinizi takdir ediyorum ve
sizin gibi kardeşlerin güzelliğine ve sayılarına saygı duyarım. Biraz önce
işkence edilen yaşlı adamla aynı delice tutumu sergilememenizi önerir, sözümü
dinlemenizi ve arkadaşlığımdan yararlanmanızı öğütlerim.
6. Buyruklarıma uymayanları cezalandırabildiğim gibi, bana
uyanları ödüllendirebilirim de.
7. Bana güvenin! Ulusunuzun atalardan kalan geleneksel yaşam
biçiminden vazgeçerseniz hükümetimde yetkili konumlara sahip olursunuz.
8. Grek yaşam biçimini benimseyip yaşamlarınızı değiştirin;
böylece gençliğinizden zevk alırsınız.
9. Ama söz dinlemeyerek beni öfkelendirirseniz, beni korkunç
cezalar ve işkencelerle her birinizi yok etmeye zorlayacaksınız.
10. Bu nedenle kendi kendinize acıyın. Düşmanınız olan ben bile,
gençliğinize ve yakışıklılığınıza acıyorum.
11. Söz dinlemezseniz işkence aleti üzerinde ölmenizden başka bir
şeyin elinize geçmeyeceğini düşünmüyor musunuz?"
12. Bunları söyledikten sonra korkup yasaca kirli yiyeceği yemek
için ikna olsunlar diye işkence aletlerinin önlerine getirilmelerini buyurdu.
13. Muhafızlar tekerlekleri, kemikleri yerinden çıkaran aletleri,
bedeni gererek işkence yapan araçları, çengelleri, mancınıkları, kazanları,
mangalları, parmağı sıkan aletleri, demir pençeleri, kıskıları ve körükleri
önlerine koyduktan sonra zalim hükümdar konuşmayı sürdürdü:
14. "Korkun gençler, çünkü inandığınız adalet, baskı altındayken
işlediğiniz günahlar için merhametli olacaktır."
15. Ama onun ikna etmeye çalışan sözlerini duyup korkunç aletleri
gördükten sonra, yalnızca korkmamakla kalmadılar, ayrıca zalim hükümdara kendi
felsefeleriyle karşı koyup onun zorbalığını sağlam mantıklarıyla hiçe saydılar.
16. Diğer yandan, cesur ve yiğit olmasalardı neler söyleyebileceklerini
bir düşünelim. Şöyle konuşmayacaklar mıydı?
17. "Ne kadar zavallı ve akılsızız! Bu kral sözünü dinlersek
bize iyi davranılacağını söyleyerek bizi teşvik ettiğine göre,
18. niye boş düşüncelerden zevk alalım ve bizi ölüme götürecek
bir biçimde söz dinlemezlik edelim?
19. Ey erkekler ve kardeşler, işkence aletlerinden korkup işkence
tehditlerini iyice değerlendirerek bu boş düşüncelerden vazgeçmemiz ve bizi
yok etmekle tehdit eden küstahça tutumdan kurtulmamız gerekmez mi?
20. Gençliğimize ve annemizin yaşına acıyalım.
21. Söz dinlemezsek öleceğimizi ciddi bir şekilde düşünelim!
22. Ayrıca Tanrı'nın adaleti baskı altındayken kraldan korkmamızı
bağışlayacaktır.
23. Bu güzel yaşamdan kendimizi yoksun edip bu zevkli dünyadan
kendimizi niye koparalım?
24. Baskıya karşı koymayalım ve germe aleti üzerinde gerilmekten
dolayı gereksiz bir gurur duymayalım.
25. Yasa bile işkence aletlerinden korktuğumuz için yok yere bizi
ölüm cezasına çarptırmaz.
26. Kralın sözünü dinlediğimizde esenlikte yaşayabileceksek neden
bu karşı koyma isteği bizi heyecanlandırıyor ve ölümümüze sebep olacak bu
inatçılık hoşumuza gidiyor?"
27. Ama bu gençler, işkence görmek üzere oldukları halde, ne bu
sözlerden birini söylediler ne de ciddi bir biçimde düşündüler.
28. Çünkü duyguları hor gördüler ve şiddetli acılara üstünlük
sağladılar.
29. Böylece zalim hükümdar onlara yasaca kirli yiyeceği yemeleri
yolunda yaptığı öneriyi bitirir bitirmez, hep bir ağızdan, tek bir düşünceden
çıkmış gibi olan şu sözleri söylediler: