2-3. Zalim hükümdarın fırtına kadar sert davranışlarıyla
hırpalanmış ve işkencelerin güçlü dalgaları altında ezilmiş olduğu halde
ölümsüzlüğün zafer limanına ulaşana kadar inancın dümenini hiçbir şekilde sağa
sola çevirmedi.
4. Ustaca yapılmış çok sayıda savaş araçlarıyla kuşatılmış hiçbir
kent bu kutsal adam gibi dayanmış değildir. Kutsal yaşamı işkenceler ve germe
aletleriyle tükendiği halde, kuşatmacıları adanmışlık kalkanıyla yendi.
5. Atamız Elazar aklını denize sarkan kayalık bir burun gibi
tutarak duyguların azgın dalgalarını kırdı.
6. Ey kâhinliğe layık kâhin, yasaca kirli yemekleri yiyerek saygı
ve paklıktan başka bir şeyi tanımayan kutsal dişlerini ve mideni kirletmedin,
kutsallığını bozmadın.
7. Ey tanrısal yaşamın filozofu, yasayla uyum içinde olan adam!
8. Yasanın yöneticileri böyle olmalı, kendi kanları ve ölüm
pahasına da olsa acının asil terleriyle yasayı korumalı!
9. Sen babamız, görkemli dayanıklılığın ile yasaya olan
bağlılığımızı pekiştirdin ve övdüğün kutsallığı inkâr etmeyerek sözünü
ettiğin tanrısal felsefeyi eylemlerinle inandırıcı kıldın.
10. Ey işkencelerden daha güçlü ihtiyar, ey ateşten de alevli
olgun adam, ey tutkulardan üstün kral Elazar!
11-12. Atamız Harun buhurdanını yanına alarak kalabalığın arasından
koşup ateş saçan meleği nasıl yendiyse, Harun'un torunu Elazar da ateşte yanıp
tükendiği halde aklını yitirmeyerek sağlam durdu.
13-14. Bedeni yıpranmış ve dayanıksız, kasları gevşek, sinirleri
güçsüz, yaşı ilerlemiş biri olduğu halde akıl aracılığıyla ruhunda gençleşerek
İshak'ınkine benzer bir akıl ile çok başlı germe aletini etkisiz kıldı.
15. Ey kutsanmış yaşa gelen, ağarmış onurlu saçlara sahip ve yasaya
uygun bir yaşantısı olan, ölümün sadık mührüyle yetkin kılınan adam!
16. Dolayısıyla yaşlı bir adam kutsal yaşayışından dolayı
işkenceleri ölüme dek hor gördüyse, adanmış aklın duygulardan daha üstün
olduğu apaçık bir gerçektir.
17. Bazıları belki, "Herkes yeterince sağgörülü bir akla sahip
olmadığı için duygularına egemen olamıyor" diyebilir.
18. Ancak yalnız tüm yüreğiyle inanca uyanlar benliğin
tutkularına egemen olabilirler.
19. Çünkü atalarımız İbrahim, İshak ve Yakup gibi onlar da Tanrı için
öldüklerine değil, yaşadıklarına inanmaktadırlar.
20. Bu nedenle bazı insanların akıllarının eksikliğinden ötürü
duyguları tarafından yönetilir gibi görünmeleri çelişkili bir durum değildir.
21-22. Felsefenin bütün ölçütlerine göre yaşayan, Tanrı'ya güvenen
ve erdem uğruna her tür acıya katlanmanın kutsamasını bilen hangi insan
Tanrı'ya olan bağlılığı aracılığıyla duyguların üstesinden gelemez?
23. Çünkü ancak bilge ve cesur olanlar duygularının efendileridir.