2. Önce yaşlı adamı soydular, ama Tanrı sayarlığının zarafetiyle
hâlâ giyinik duruyordu.
3-4. Kollarını bağladıktan sonra onun yüzüne bakan bir görevli,
"Kralın buyruklarına itaat et!" diye bağırırken onu kırbaçlamaya
başladılar.
5-6. Fakat yaşlı adam gözlerini göğe kaldırmıştı. Kırbaçlar
altında bedeni lime lime ediliyor, kanı oluk oluk akıyor olmasına karşın bu
cesur ve asil adam Elazar'a yaraşır bir biçimde sanki bir düşte işkence
görüyormuş gibi kılı oynamadı.
7. Bedeni acılara dayanamayıp yere yığıldığı halde aklı şaşmaz bir
berraklığı sergiledi.
8. Düştükten sonra zalim korumalardan biri yanına gidip ayağa
kalksın diye karnına tekme atmaya başladı.
9. Fakat o acıya katlandı, cezayı hor gördü ve işkenceye dayandı.
10. Yaşlı adam dövülürken soylu bir sporcu gibi işkencecilerine
galip geldi.
11. Hatta güçlükle nefes almasına ve terler içinde kalmasına karşın
yürekliliğiyle kendisine işkence edenleri bile şaşkına çevirdi.
12-14. O sırada kralın çevresindekilerden bazıları yaşlılığına
acıdıkları için ve eski arkadaşlıklarından kaynaklanan yakınlık duygularıyla
onun dayanma gücüne duydukları hayranlıktan dolayı yanına gelip, "Elazar,
bu kötü şeylerden ötürü kendini neden akılsızca yok ediyorsun" diye sordular,
15. "Önüne pişmiş et koyacağız; domuz eti yermiş gibi yapıp
kendini kurtar."
16. Fakat bu öneri kendisine daha da çok işkence ediliyormuş gibi
geldi ve yüksek sesle şöyle bağırdı:
17. "İbrahim'in çocukları, korkumuzdan dolayı bize
yakışmayan bir rolü oynamak gibi bir alçaklığa düşmeyelim.
18-19. Çünkü bu ileri yaşa gelene kadar gerçeğe uygun bir yaşam
sürdürüp yasaya uygun yaşamanın getirdiği onuru zedelemeden yaşamış olmamıza
karşın, şimdi yolumuzu değiştirmemiz akılsızlık olur. Yasaca kirli yemekleri
yiyerek gençlere kötü bir örnek olursak, onları Tanrı'ya karşı saygısızlığa
teşvik etmiş oluruz.
20-21. Korkaklığımızdan ötürü daha uzun bir süre hayatta kalıp bu
süre boyunca herkesin önünde gülünç duruma düşersek ve göksel yasamız için
ölüme kadar dayanmadığımız için zalim hükümdar tarafından adam sayımlayarak
hor görülürsek ayıp etmiş oluruz.
22. Bu nedenle, ey İbrahim'in çocukları, dininiz için soylu bir
tavırla ölün!
23. Ya siz zalim hükümdarın korumaları neden
oyalanıyorsunuz?"
24. Bu acılar karşısında ne kadar cesur olduğunu ve acımalarından
etkilenmediğini görünce korumalar onu ateşin yanına götürdüler.
25. Orada kötülük yapmak üzere tasarlanmış aletlerle onu
yaktılar. Yere atıp burnuna pis kokulu sıvılar döktüler.
26-27. Kemiklerine kadar yakılıp ölmek üzereyken gözlerini
Tanrı'ya dikerek, "Ey Tanrı, kendimi kurtarabileceğim halde senin yasan
için yakıcı acılar içinde öldüğümü biliyorsun.
28. Halkına merhamet
et ve bizim cezamız onlar için yeterli görülsün.
29. Benim kanım
onların arınmaları olsun ve onların yaşamlarına karşılık olarak benim canımı
al" dedi.
30. Bunları söyledikten sonra bu kutsal adam işkenceler içinde
soylu bir tavırla öldü. Ölümün acıları içinde bile yasa uğruna akıl sayesinde
direnme gücüne kavuştu.
31. Açıkça görülüyor ki, adanmış akıl duygulara egemendir.
32. Çünkü eğer duygular aklın üstesinden gelseydi, onların
üstünlüğüne tanıklık ederdik.
33. Fakat akıl duyguları yendiğine göre haklı olarak yönetme gücünün
akılda olduğu söyleriz.
34. Bedensel acılardan üstün olduğunu gördüğümüzde aklın
üstünlüğünü tanımamız yerindedir. Bunu yadsımak gülünç olurdu.
35. Aklın yalnızca acılara egemen olduğunu değil, aynı zamanda
zevklere de üstün geldiğini ve onlara ödün vermediğini kanıtlamış bulunuyorum.