BÖLÜM 9

1. "Niye oyalanıyorsun, ey zalim hü­kümdar? Çünkü biz atalarımızın buyruklarını çiğnemektense ölmeyi yeğleriz.
2. Yasaya ve öğütçümüz Mu­sa'ya içtenlikle uymazsak açık bir şe­kilde atalarımızı utanca boğarız.
3. Ey yasadışı olanı öneren zalim hüküm­dar, bize duyduğun nefretle kendimi­ze acıdığımızdan çok bize acıma.
4. Çün­kü yasayı çiğnersek bize güvenlik sağ­layacak olan bu merhameti, ölümden daha acı sayıyoruz.
5. İşkenceyle bizi öl­düreceğin tehditleriyle bizi korkutma­ya çalışıyorsun. Biraz önce Elazar'ın sergilediği örnekten hiçbir şey öğren­memiş gibisin.
6. Ve eğer İbraniler'in ih­tiyarları işkence gördüklerinde inanç­larına bağlı kaldılarsa, biz gençlerin de yaşlı öğretmenimizin üstesinden gel­diği zorbaca işkenceleri hor görerek ölmemiz daha uygun olur.
7. Bu ne­denle, zalim hükümdar, bizi sına; eğer inancımızdan dolayı bizi öldürürsen, işkence ederek bize zarar verebilece­ğini sanma.
8. Çünkü biz, bu zorlu acı ve dayanma aracılığıyla erdem ödülü­ne kavuşacak, uğruna acı çektiğimiz Tanrı'yla birlikte olacağız.
9. Ama sen, bize karşı bu kana susamışlığından dolayı, haklı olarak Tanrı'nın adaletinin ateş ile verdiği son­suz acıyı çekeceksin."
10. Bunları söyledikten sonra, zalim hükümdar onlara yalnızca sözünü din­lemedikleri için kızmakla kalmadı, nan­körlük ettiklerini düşündüğü için de öfkelendi.
11. Kralın buyruğu uyarınca mu­hafızlar en büyük olanı öne getirerek mintanını çıkardıktan sonra ellerini ve kollarını yanlarına kayışla bağladılar.
12. Kendileri yorulana dek onu kırbaç­larla döverek bir sonuç alamadıktan sonra, germe aleti üzerine yerleştirdi­ler.
13. Soylu genç bunun üzerine geril­dikten sonra, kolları ve bacakları ek­lemlerinden çıkarıldı.
14. Her eklem çı­kık durumdayken zalim hükümdarı kı­nayarak şöyle dedi:
15. "Vahşi düşünce­li, iğrenç ve zalim hükümdar, Tanrısal adaletin düşmanı, bir katil olduğum için ya da saygısız davrandığım için değil, Tanrı'nın yasasını koruduğum için be­ni böyle parçalıyorsun."
16. Muhafız­lar, "İşkenceden kurtulabilmek için ye­meyi kabul et" dediklerinde,
17. "İğrenç dalkavuklar sizi, germe aletiniz benim mantığımı boğacak kadar güçlü değil­dir" diye yanıtladı. Kollarımı kesebilir, bedenimi yakabilir, eklemlerimi çevi­rebilirsiniz;
18. ama bu işkencelerin hep­sinden geçerek sizi İbrani çocuklarının erdem konusunda yenilmez olduklarına ikna edeceğim."
19. Bunları söylediği sı­rada, altında ateş yaktılar ve alevler yük­selirken germe aletini daha da gerdiler.
20. Germe aleti tamamen kan ile kaplanı­yor, kor yığınları pıhtılaşmış kan tara­fından söndürülüyor, makinenin milin­den et parçaları düşüyordu.
21. Kemiklerini bağlayan kirişler çoktan kopmuş olduğu halde, İbrahim'e layık olan bu cesur genç inlemedi,
22. ama asil bir şe­kilde işkenceye dayandı, sanki ateş aracılığıyla ölümsüzlüğe dönüşmüştü.
23. "Kardeşlerim, beni örnek alın" de­di, "Mücadelemde görevinizi terk et­meyin ve cesur aile bağlarımızdan vaz­geçmeyin.
24. İnanç uğruna kutsal ve soylu savaşı sürdürün. Bu şekilde ata­larımızın Tanrısı ulusumuza merha­met eder ve lanetli zalim hükümdar­dan öç alır.
25. Bunu söyledikten sonra, aziz genç yaşamla bağını kopardı.
26. Herkes cesur ruhuna hayret eder­ken, muhafızlar onun bir küçüğünü ge­tirdiler. Ellerine demir eldivenler giy­dikten sonra onu işkence makinesine ve mancınığa bağladılar.
27. İşkence et­meden önce ona yemek isteyip iste­mediğini sordular. Sonra bu soylunun kararını dinlediler.
28-29. Bu parsa ben­zeyen canavarlar demir elleriyle ek­lemlerini kopardılar, bedenini çenesi­ne kadar açtılar ve kafa derisini çıkar­dılar. Ama bu şiddetli acıya sabırla da­yanarak, "Atalarımızın inancı uğruna her türlü ölüm ne tatlıdır!" dedi.
30. Za­lim hükümdara, "İnanç uğruna dayan­ma gücümüzün küstah zorbalığınızı yenişini izlediğinizde, sana benden daha çok işkence edildiğini düşünmüyor musun?" dedi.
31. Acılarımı erdem­den doğan sevinç ile hafifletiyorum,
32. ama sen saygısızlıktan gelen tehdit­lerle işkence çekiyorsun. Ey iğrenç ve zalim hükümdar, Tanrı'nın gazabının yargısından kaçamayacaksın."