BÖLÜM 14

1. Ayrıca, işkenceyi reddetme­meleri için birbirlerini yürek­lendirdiler, öyle ki şiddetli acıları hor görmekle kalmayıp kardeş sevgisinin duygusunda yetkinleştiler.
2. Ey akıl, krallardan daha saltanat­lı, özgürlerden daha özgür!
3. Ey yedi kardeşin inanç uğruna olan kutsal ve uyumlu birliği!
4. Yedi gençten hiçbiri korkakça davranıp ölmekten çekin­medi,
5. ama hepsi, sonsuz yaşama giden yarışta koşar gibi işkenceli bir ölüme gitmek üzere acele ettiler.
6. El­ler ve ayaklar nasıl aklın yönlendirişiyle uyum içinde hareket ettirilirse, bu kutsal gençler de aynı şekilde ölüm­süz bir bağlılık ruhuyla hareket ettirilerek akıl uğruna ölmeye razı oldular.
7. Ey çok kutsal yediler, uyum kardeş­leri! Yaratılışın yedi günü bir koro dansıyla inancın çevresinde nasıl dö­nerse,
8. bu gençler de bir koro oluştu­rarak işkencenin yedi katlı korkusunu çevreleyerek onu etkisiz kıldılar.
9. Şim­di bile biz, bu genç adamların çektiği acıları duyduğumuzda titreriz. Onlar olup bitenleri yalnızca görmediler; açık tehdit sözlerini duymakla kalmadılar; onlar acılara, hatta şiddetli ateşin ge­tirdiği acılara da sabırla katlandılar.
10. Bundan daha çok ne acı verebilir ki? Çünkü şiddetli ve çabucak yakan bir ateşin gücü onların bedenlerini hemen yok etti.
11. İşkence gördüklerinde doğru ak­lın bu adamların üzerinde tam olarak egemen olmasına şaşırmayın, çünkü kadının zihni çok daha çeşitli acılar çekti.
12. Çünkü yedi genç adamın an­nesi her bir çocuğunun işkence gör­mesine katlandı.
13. Bir annenin çocuk­larına karşı olan sevgisinin ne kadar karmaşık olduğunu gözlemleyin. Bu sevgi onun benliğinin derinliklerinde­ki bir duygudan kaynaklanır.
14. Bıra­kın insanları, düşünmeyen hayvanlar bile yavrularını kayırır ve ana baba ola­rak onlara sevgi duyarlar.
15. Örneğin, vahşi olmayan kuşlar damlarda yuva yaparak yavrularını korurlar.
16. Diğer­leri ise tehlikeli kanyonlarda, oyuk­larda ve ağaçların tepelerinde yavrularını doğurup düşmanlarını kovarlar.
17. Düşmanı kovamıyorlarsa çevresin­de uçarak yavrularını korumak için el­lerinden geleni yaparlar. Sevginin acı­sıyla öterek uyarmaya çalışırlar.
18-19. Arılar bile bal peteği yapma zamanı gelince düşmanlara karşı kendilerini korurlar. Bir demir iğne kullanır gibi kovanlarına yaklaşanı sokarlar ve ölü­me kadar bile savunurlar. Ama çocu­ğa duyulan şefkati anlatmak için niye akıl yürütemeyen hayvanları örnek ola­rak kullanmak gerekli olsun ki?
20. Yi­ne de bu gençlerin annesinin, çocuk­larına duyduğu şefkat onu caydırma­dı. O İbrahim ile aynı düşüncedeydi.