2. Ey akıl, krallardan daha saltanatlı, özgürlerden daha özgür!
3. Ey yedi kardeşin inanç uğruna olan kutsal ve uyumlu birliği!
4. Yedi gençten hiçbiri korkakça davranıp ölmekten çekinmedi,
5. ama hepsi, sonsuz yaşama giden yarışta koşar gibi işkenceli bir
ölüme gitmek üzere acele ettiler.
6. Eller ve ayaklar nasıl aklın yönlendirişiyle uyum içinde
hareket ettirilirse, bu kutsal gençler de aynı şekilde ölümsüz bir bağlılık
ruhuyla hareket ettirilerek akıl uğruna ölmeye razı oldular.
7. Ey çok kutsal yediler, uyum kardeşleri! Yaratılışın yedi günü
bir koro dansıyla inancın çevresinde nasıl dönerse,
8. bu gençler de bir koro oluşturarak işkencenin yedi katlı
korkusunu çevreleyerek onu etkisiz kıldılar.
9. Şimdi bile biz, bu genç adamların çektiği acıları duyduğumuzda
titreriz. Onlar olup bitenleri yalnızca görmediler; açık tehdit sözlerini
duymakla kalmadılar; onlar acılara, hatta şiddetli ateşin getirdiği acılara da
sabırla katlandılar.
10. Bundan daha çok ne acı verebilir ki? Çünkü şiddetli ve çabucak
yakan bir ateşin gücü onların bedenlerini hemen yok etti.
11. İşkence gördüklerinde doğru aklın bu adamların üzerinde tam
olarak egemen olmasına şaşırmayın, çünkü kadının zihni çok daha çeşitli acılar
çekti.
12. Çünkü yedi genç adamın annesi her bir çocuğunun işkence görmesine
katlandı.
13. Bir annenin çocuklarına karşı olan sevgisinin ne kadar
karmaşık olduğunu gözlemleyin. Bu sevgi onun benliğinin derinliklerindeki bir
duygudan kaynaklanır.
14. Bırakın insanları, düşünmeyen hayvanlar bile yavrularını
kayırır ve ana baba olarak onlara sevgi duyarlar.
15. Örneğin, vahşi olmayan kuşlar damlarda yuva yaparak yavrularını
korurlar.
16. Diğerleri ise tehlikeli kanyonlarda, oyuklarda ve ağaçların
tepelerinde yavrularını doğurup düşmanlarını kovarlar.
17. Düşmanı kovamıyorlarsa çevresinde uçarak yavrularını korumak
için ellerinden geleni yaparlar. Sevginin acısıyla öterek uyarmaya
çalışırlar.
18-19. Arılar bile bal peteği yapma zamanı gelince düşmanlara karşı
kendilerini korurlar. Bir demir iğne kullanır gibi kovanlarına yaklaşanı
sokarlar ve ölüme kadar bile savunurlar. Ama çocuğa duyulan şefkati anlatmak
için niye akıl yürütemeyen hayvanları örnek olarak kullanmak gerekli olsun ki?
20. Yine de bu gençlerin annesinin, çocuklarına duyduğu şefkat
onu caydırmadı. O İbrahim ile aynı düşüncedeydi.